başı önde

başı önde
adj. headlong

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • başı çekmek — herhangi bir konuda önde gitmek, önayak olmak Hacı Reşit in dükkânında post kuran orta yolcular arasında Muallim Naci başı çeker. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuyruklu yıldız başı — is., gök b. Kuyruklu yıldızın önde giden yuvarlak parçası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • serfürû — (F.) [ وﺮﻓﺮﺱ ] başı önde, başı eğik, itaat eden …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kös kös — zf. Başı önde, sağa sola bakmadan yorgun, üzgün, düşünceli bir durumda Böyle pişmiş, bitkin bir hâlde kös kös gidiyorduk. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baiser — 1. baiser [ beze ] v. tr. <conjug. : 1> • XIIe dans les relations amoureuses; Xe en signe d affection ou de respect; lat. basiare 1 ♦ Appliquer, poser ses lèvres sur (une personne, une chose) par affection, respect. ⇒ embrasser. Baiser qqn… …   Encyclopédie Universelle

  • Daniel Pedrosa — Dani Pedrosa 2007 Pedrosa 2007 auf Repsol Honda Daniel Pedrosa Ramal, meistens jedoch kurz Dani Pedrosa genannt (* 29. September 1985 in Sabadell …   Deutsch Wikipedia

  • Daniel Pedrosa Ramal — Dani Pedrosa 2007 Pedrosa 2007 auf Repsol Honda Daniel Pedrosa Ramal, meistens jedoch kurz Dani Pedrosa genannt (* 29. September 1985 in Sabadell …   Deutsch Wikipedia

  • oymakbaşı — is. 1) Oymakların lideri, önde geleni 2) İzcilikte küçük birliklerin başı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ön — is. 1) Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı Beş on kişi, köşkün önünde toplandık. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. B. Felek 3) Bir kimsenin ilerisi Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İMAM — Öne geçmek. * Önde ve ileride olan. Delil ve rehber. * Cemaate namaz kıldıran. * İçtihad sahibi zat. Mezheb sahibi olan. * Bir mahallenin lüzumlu işlerine ve içtimaî vazifelerine nezaret eden. * Müslümanların imamı olan halife ve askerlerin başı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”